12 Aralık 2008 Cuma

Nöroloji

Birçok sistemik hastalık sinir sistemine ait bulgulara neden olabilirken, nörolojik hastalıkların bazıları da diğer organ sistemlerini etkilenebilir. Örneğin gebelikte değişen hormon düzeyleri vücudun sıvı ve tuz tutmasını kolaylaştırır, kemiklerin korunaklı yüzeylerinden geçen sinirler bu seviyelerde ödem etkisi nedeni ile bası altında kalarak zarar görürler. Sonuçta etkilenen bölgenin altında uyuşma, karıncalanma, ağrı, etkilenen kaslarda kuvvetsizlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Benzer şekilde şeker hastalığı ve tiroid fonksiyon bozuklukları gibi hastalıklarda bu duruma zemin hazırlar. Bu ve benzeri pek çok nörolojik hastalık tek bir sisteme ait bulgu vermediğinden, başvuru sırasında hastaların bir çoğu farklı branş hekimlerince görülür.

Nöroloji polikliniklerine başvuru şikayetleri başlıca; baş ağrıları, baş dönmeleri, inmeler, şuur değişikliği ile giden hastalıklar (epilepsi = sara vs), el ayak uyuşmaları, çeşitli kas güçsüzlükleri gibi durumlardır.

Yaşlı nüfusun artışı, hipertansiyon, kalp hastalığı ve diabet gibi sistemik hastalıkların ve bunlara bağlı komplikasyonların daha sık rastlanır olmasına yol açmaktadır. İnme bu komplikasyonların en dramatik ve en korkulanıdır. Bu grup hastalar hastanemiz nöroloji bölümünde multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmektedir. Sıklıkla başvurduğumuz Kraniyal tomografi ve/veya magntik rezonans görüntülemesi, ekokardiografi ekstrakranial dopler gibi tetkikler inme kliniği ile başvuran hastalarımızda uygulanmakta, alınan sonuçlar hastalarımızın takip ve tedavilerine katkıda bulunmaktadır. Koma, ilerleyici inme, sık tekrarlayan nöbetler gibi hasta yaşamını tehlikeye sokan ciddi durumlarda hastalarımız takip ve tedavisi yoğun bakım ünitesinde sürdürülmektedir.

El ve ayak uyuşmaları gibi sık rastlanılan yakınmalarla ortaya çıkan nöropatileri değerlendirmek ve bel, boyun fıtığı gibi ağrılı durumların tanısında dinamik bir tanı yöntemi olan emg (elektro miyo-nörografi) tetkiki elektrofizyoloji laboratuarımızda yapılabilmektedir.

Başta epilepsi olmak üzere santral sinir sisteminin bir çok hastalığında ayırıcı tanı amacı ile kullanılan eeg (elektro ensafolo grafi) tetkiki de elektrofizyoloji laboratuarımızda yapılabilmektedir.

Toplumsal bir sorun olma yoluna giden iş gücü verimi ve üretkenliği engelleyen baş ağrısı yakınmaları baş ağrısı polikliniğimizde değerlendirilebilmektedir.

Baş Ağrısı

Toplumda en sık rastlanan şikayetlerin başında gelen baş ağrılarının önemli bir kısmını kendi başına bir hastalık grubunu olarak tanımlanan (migren, gerilim tipi baş ağrısı gibi) birincil baş ağrıları oluşturur. Geriye kalan düşük oran merkezi sinir sistemi veya diğer sistemleri ilgilendiren bir hastalığın başlangıcı veya seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Bu grup ikincil baş ağrıları olarak adlandırır. Baş ağrısı olan hastanın değerlendirilmesinde ilk aşama dikkatli bir nörolojik muayene ve ağrının nitelikleri ( başlangıç yaşı, sıklığı, yeri gibi ) ile ilgili hastadan doğru ve yeterli temel bilgilerin alınmasıdır.

Migren Nedir?

Migren iyi huylu tekrarlayıcı ataklarla seyreden bir hastalıktır. Başlıca semptomu genellikle 4-72 saat süren baş ağrısıdır; Baş ağrısına kişinin atak sırasında normal işlevlerini zorlaştıran bulantı, kusma, ışık, ses ve kokudan rahatsız olma gibi semptomlar eşlik eder. Ataklar arasında hasta bütünüyle semptomsuzdur, yani günlük baş ağrıları migren değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder